13 Aylık Bebek Gelişimi (1) ve 13 Aylık Bebek Gelişimi (3) yazılarımı da okuyabilirsiniz.
Bir önceki yazımda belirttiğim gibi yürümekten aldığı keyif ile o gün bugündür totosu yer görmemiştir bizim evin gezgininin. Gökalp’i konu alan diyaloglar hep şöyle geçer “bu çocuk hiç yorulmuyor mu???” Yorulmuyor herhalde ki ne oturarak oynar, ne de gece bayılırcasına uyur.
Yürümeyi öyle sevmişti ki şu ilk arabam şeklinde elle itilen yürümeye yardımcı olan arabasını, yorgunluktan vücudunu taşıyamadığı zamanlarda destek olarak kullanmaya başlamıştı. Eskiden tırım tırım kullanırken artık bir F1 pilotu gibi hız yapar olmuştu. Asıl önemli olanı koridor bittiğinde ya da arabası bir yere takıldığında düzeltmek için artık bize ihtiyaç duymuyor kendisi arabayı düzelterek kullanmaya devam ediyordu. Böylece hem motor gelişiminin kuvvetlendiğine hem de el, kol, kas yönetimi ile fiziksel bir atak yaptığına şaşırarak tanık oluyorduk.
Daha ilk bebeklik dönemlerinde yüzeyleri farklı kumaşlardan tasarlanmış bir bez kitap edinmiştik. Bebekler sürekli kayıt halindedir dendiği için, ne olduğunu anlamasa da kitapla daha bebe iken tanışsın istemiştim. 11. Aydan itibaren de algıları daha çok açıldığı için ona renkli kitaplar almaya başlamıştım. O zamanda belirttiğim gibi Gökalp hiçbir şeye olmadığı gibi kitaplara da öyle okutacak hikayesini anlattıracak kadar odaklanamadı. O nedenle öyle pahalı kitaplar seçmek yerine değeri 1-2 lirayı geçmeyen renkli içinde bilhassa kuş, kedi, köpek gibi en çok sevdiği hayvanları içeren kitaplar edindim. 13. Ayda Gökalp artık kendisi kitap sayfalarını çevirebiliyor ve sorduğumuzda hayvanları gösterebiliyordu.
Bu arada 13. ayda ilk defa göz muayenesine de girdi. Öyle çok fonksiyonel bir muayene değil. Aklınıza gözüne mercek ve benzeri bir şeyle mi bakıyorlar diye bir düşünce gelmesin. Uzaktan bir ışık tutup takip etmesi gözleniyor o kadar. Aksi bir durum olmadıkça bir sonraki kontrol 3 yaş civarı. Bu arada çok şükür biz bir şahin gözüz.
(Ben senin o anlamaya çalışan bakışına, o duruşuna kurban olurum annemmm...)
13. ayımızda inciler de sıralanmaya devam ediyordu ağzımızda. Dünyada bizim için paha biçilemez o küçücük pirinç taneleri, adeta nadide bir mücevhere kuyumcusunun, enfes bir parça demesi gibi çok temiz çok yeni gıcır gıcır yerlerini alıyordu.
Sağ alt çenemizdeki dişlerimizin 7. si ve 8.si çıkıyor sonrasında çenemiz diş üretiminde bir üç aylık duraklama dönemine giriyordu. Bu hesaba göre demek oluyordu ki bir daha ki diş mahsulünü 16. Ay da alacaktık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme